Türkçe English
Bireysel Giriş
Ana Sayfa
Dokümanlar
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Yeni Kullanıcı

Kurumsal Giriş
Kurumsal Giriş

Ücret Hesabı
SAĞLIK SİGORTASINDA YENİ MİLAT 1.EKİM.2010
 
23.07.2010
Ahmet AKBULUTGİLLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Emekli Baş İş Müfettişi
 
Sosyal Güvenlik Yasası`nın yürürlüğe girmesiyle birlikte Ergmer Danışmanlık firması adına Ankara Ambassadore Otel`inde 13 Ekim 2008 tarihinde düzenlenen toplantıda tarafımdan 300 kişinin katıldığı toplantıda katılımcılara ‘’Sosyal Güvenlik Reformu ve İstihdam paketi’’ konularında genellikle Sigortalı olma durumu ve gereklilikleri, işveren, alt işveren, iş kazası, meslek hastalıkları,genel sağlık sigortası,işverenlerin yükümlülükleri ve geçerli olan ve olmayan kayıtlar ile idari para cezaları ve itiraz konularında 3 saatten fazla süren bilgi verilmişti.
 
Toplantının ilk bölümünde Genel Sağlık Sigortası ve uygulanması ile ilgili bölümde çalışanların primlerinin 30 gün yatırılmasının gerektiği aksi halde sağlık hizmetinden çalışanların faydalanamayacaklarını söylediğim de  salonda bir uğultu ve itiraz yükselmiş, çay molalarında ve toplantı sonunda gelen soruların büyük çoğunlu bu konu üzerinde yoğunluk kazanmıştı, Bir çoğumuzun hayatını yakından ilgilendiren ve Sosyal Güvenlik Reformu Kanunu olarak nitelendirilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Zorunlu Genel Sağlık Sigortalısı” olunmasına ilişkin hükmü       ile GSS primleri, 2 yıl sonraya ertelenmiş ve o günlerdeki karşımıza çıkacak olan sorunlar beklemeye alınmıştı.
 
Ertelenen bu süre 1.Ekim.2010 günü dolacak şimdi, 1 Ekim 2010 gününden itibaren ülkedeki işsizler, 18 yaşından büyük çocuklar, ayda 30 günden az prim ödeyenler, Genel Sağlık Sigortası primi ödemeden sağlık yardımı alamayacaklar.
 
Ancak yasanın uygulamasının 1.Ekim.2010 tarihine ertelenmesi sonucu bu konu uygulamacıların dikkatlerinden kaçtığı gibi nelerin yapılması gerektiği çalışanların ve işverenlerin nelere dikkat etmeleri konusunda, işverenlerin ve çalışanların bilgilendirilmediğinin ve bu konuda uygulamada bir boşluk bulunduğunun görülmesi üzerine konu ile ilgili açıklama ve danışmanlığını yaptığımız işyerlerine duyurulmak üzere yazımı kaleme almış bulunuyorum.
 
YASAL DÜZENLEME
5510 sayılı Yasa’nın4.maddesi gereğince;
*Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
*Köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar
(Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulan meslek odalarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve/veya yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, Tarımsal faaliyette bulunanlar )
* Kamu idarelerinde çalışanlar,
 
Sigortalı sayılmışlardır.
Yasada tüm kurumlar tek çatı altında toplanmış ve bu kurumlarda çalışanlara da “sigortalı” ortak adı verilmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60.Maddesinde ise kimlerin genel sağlık sigortası kapsamında olduğu detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
Sigortalı sayılanlardan konumuzla ilgili olarak yasanın 4(a) maddesinde belirtilen kişilere ağırlık verip karşılaşacakları sorunlar üzerinde durulmuştur.
1 Ekim 2010 gününden itibaren GSS kapsamında olanlardan,
 
a)Geliri olmayan veya asgari ücretin 1/3 den düşük gelirli olanlar;
   GSS primi ailenin geliri ve kişi sayısına göre hesaplattırılarak ödenmesi gerekiyor. Bu amaçla öncelikle ikamete dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı bulunduğunuz il ya da ilçedeki kaymakamlık yeşil kart bürosuna gidip yeşil kart talebinde bulunacaksınız. Kaymakamlık Yeşil Kart Bürosu, 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak için müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82’nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82’nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı; asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82’nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır...”hükmünün dikkate alarak kimlerle birlikte oturduğunuza bakacak ve gelirlerinizi belirleyip kişi sayısına bölerek gelir durumunu belirleyecek. Büronun yaptığı gelir testi sonucuna göre birlikte ikamet ettiğiniz ailenin geliri ve aile bireyi sayısına göre kişi başına düşen aylık gelir tutarı, harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, yaptığı tespitler sonunda durumu belirlenen verilere uygun olanlara sağlık primi ödemeden yeşil kart ile sağlık yardımı alabilme imkânı sağlanacaktır.          
 
b)Asgari ücretin 1/3 den fazla geliri olanlar;  
Yapılan gelir testi sonrasında ailedeki kişi sayısına göre, kişi başına düşen aylık gelir tutarı,
   Yürürlükteki asgari ücretin;
* Üçte birinden (253,50 liradan) çok, asgari ücretten (760,50 liradan) az ise 30,42 lira,
* Asgari ücretten (760,50 liradan) çok, iki asgari ücretten
(1521 liradan)az ise 91,26 lira,
* İki asgari ücretten (1521 liradan) çok ise 182,52 lira, her ay GSS primi ödemeden,
   Kendisine, 18 yaşından büyük çocuklarına ve eşine sağlık yardımı verilmeyecektir. Aksi halde 1.10.2010 tarihinden itibaren hastane kapılarından üzgün bir halde kendileri, eşleri ve çocukları ayrılmak zorunda kalacaklardır.
 
c) Çalışanların durumu;
   Ayda 30 günden az çalışanlar ise Kanun’un 88’inci maddesi uyarınca, “60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri gereği    
   Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz tam gün Genel Sağlık Sigortası primi ödenmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
5510 sayılı kanunun 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 Sayılı Kanun’un 13 ve 14’üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait Genel Sağlık Sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, SSK’lı olup da işverenleri tarafından ayda 30 günden az SGK’ ya bildirilenler, 30 günden eksik kalan GSS primlerini kendileri ceplerinden ödemeden sağlık yardımı alamayacaklar.
 
d) İşsizlik parası alamayanlar ve GSS primi
    5510 sayılı SS ve GSS Kanunu gereğince, işsiz kaldığı halde işsizlik maaşına hak kazanamayan kişilerden eski adıyla SSK'lı, yeni adıyla 4/A sigortalısı olanların işten ayrıldıktan sonra 10 gün daha prim ödemeden sağlık hizmetinden yararlanma hakkı bulunmaktadır. Ancak, işsizin işten ayrılma tarihinden geriye doğru bir takvim yılı için 90 günlük çalışmasının bulunması halinde de bu kere 90 gün değil 10 gün daha prim ödemeden GSS' den yararlanma hakkı bulunuyor.
   Daha sonra ise her ay gelir durumuna göre GSS primi ödemesi gerekmektedir. Aksi halde ne kendilerine ne de bakmakla yükümlü oldukları kişilere sağlık yardımı alamayacaklardır.
 
   e) İşsizlik parası alanlar ve GSS primi
   5510 sayılı yasanın 60. maddesine göre "e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler", GSS sigortalısı sayılmakta ve hemen takip eden 61. maddeye göre, "(e) bendinde sayılanlar, işsizlik veya kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren Genel Sağlık Sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde kuruma bildirilir." denilerek işsizlik ödeneği verilen dönem için GSS primlerinin kurum tarafından SGK'ya ödeneceği belirtilmiştir. Tabii işsizlik ödeneği alınan süre 6, 8 veya 10 ay olabilmekte ve süre sonunda bitmekte. Sürenin bitiminden sonra herhangi bir işte çalışmaz ise sağlık hizmeti alabilmek için kendi cebinden GSS primi yatırmak zorunda kalacaktır.
 
  Çalışanlar ve işverenler bundan sonra ne yapabilirler;
 
   a)İşverenler eksik günü bulunan işçileri bu konuda bilgilendirerek yapmaları gereken işlemler konusunda yol gösterecek işçisinin mağduriyetini önlemeye çalışacak ve çalışanların mecbur olmadıkça ayda tam gün çalışmalarının yararlarına olacağı anlatılacak,
   b)İşçiler yönünden ise her ayın 23 ünden sonra SGK sitesine girerek adına yatırılmış bulunan prim gün sayılarını kontrol ederek eksik günlerine ait ödenmemiş bulunan sağlık primlerini günlük baz da fazla bir yekûn tutmasa da ödeyerek eksik primlerini kapatmaya çalışacaklardır.
  
   Ben yeşil kart istemiyorum, kaymakamlıklara da gitmem gibi bir saplantınız varsa kanuna uygun şekilde gelirimi SGK tespit etsin, ona göre GSS primi öderim derseniz SGK’ dan size şu cevap gelecek, o zaman sizin aylık gelirinizi 2 asgari ücret kabul edip ayda ……TL GSS primi isterim diyecek. Benim o kadar aylık gelirim yok diyorsanız o zaman kaymakamlıklara gidip yeşil kart müracaatını yapacaksınız.
    Sağlık yardımı alabilmek için yukarı da belirtildiği gibi ya kaymakamlıklara gidilecek veya primleri cepten ödenerek sağlık hizmetinden faydalanacaktır.
 
   Bu uygulamada çalışanlar açısından amaç, çalışanlara ek prim yükü getirmekten ziyade, kayıt dışı istihdamla mücadelede çalışanları da aktif olarak sürece katmak ve haklarını korumalarını sağlamak olduğunu düşünebiliriz. Ay içersinde tam çalıştığı halde eksik bildirilen çalışanlar, çalışmalarının tam bildirilmesi yönünde işverenlerini zorlamaları nedeniyle sistemin oto kontrolü sağlanarak sağlık sisteminin daha iyi çalışması sağlanmış olacaktır.